Footer Logo
.
.
.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
RSS
Peter Jackson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peter Jackson etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

The Hobbit: An Unexpected Journey

 
    Hobbit. Özellikle Yüzüklerin Efendisinden sonra genellikle genç kesim arasında kısa boylu insanlar için kullanılan bir kelime. Ağızda durduğu gibi sevimli değildir her zaman. Ters birine söylediğiniz vakit kavga çıkarma potansiyeline sahiptir. Ne var ki dilimizdeki bodur, yer alması vb. kelimelerin yerini alamamıştır.
 
    Yüzüklerin Efendisinin devamı niteliğinde olsa da hikaye bakımından öyle değildir. Yüzüklerin Efendisindeki hikayenin daha öncesi anlatılıyor. Yani hiç Yüzüklerin Efendisini izlemediyseniz bile (izlemeyen varsa söylesin de bari ben onun adına utanayım) bu filmi keyifle seyredebilirsiniz.
 
    Rahat, yalnız, huzurlu ve bir o kadar da monoton bir yaşamı olan Bilbo Baggins adındaki hobbit'in sıradan hayatının bir yolculukla nasıl değiştiği anlatılıyor filmde. Beklenmeyen yolculuk ismi de buradan geliyor anlayacağınız gibi. Hatırladığım kadarıyla eski dostlarımızdan Gandalf, Gollum, Saruman ve kısa süreli de olsa Frodo'yu görebileceğiz.
 
    Aragon, Legolas ve Gimli gibi has karakterlerin yerini şimdilik daha fos karakterler alsa da çıkacak diğer iki filmde bu karakterleri görebileceğiz. Legolas'ın elf gözleriyle neler görüp görebileceğini merakla bekleyenlerdenim ben de. Zaten Hobbit'in çıkacağını öğrendiğimde ki tek korkum serinin önemli oyuncularıyla anlaşılamamasıydı. Bizim dizilerde oluyor ya hani biri diziden çıksa da oynadığı karakteri çıkarmaz ve başka oyuncuyla canlandırırlar. Neyse ki filmde öyle bir şey olmadı. Mesela Arka Sokaklardaki Pınar'ı şu zamana kadar 3 kişi oynadı. Beterin beteri var.
 
    Şu an vizyonda olan serinin ikinci filmini (Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları) sinemada izleme şansınız var. Bu filmi izlemediyseniz de böyle bir şansı kaçırmayıp hemen izleyin ve devam filmini de sinema da izlemenin keyfine varın. Bu seri eskisi kadar ses getirmese de sırf serinin hayranları bile izlese gişeden gelecek hasılatla oscar'a aday olabilecek 2 film yapılabilir. Öyle fanatik bi' hayran kitlesi var.
 
    Dizi ve filmlerimizde bizde çok çekiyoruz bu hobbitlerden. Ama ben iyimser bakmaya çalışıyorum. Sanırım erkek oyuncularımız çok uzun olduğu için kadınlar kısa gösteriyor. O kadar uzunlar ki koy 12 Dev Adam reklamına sırıtmazlar. Eğer kadınlar çok kısaysa da onlara iki çift lafım var; Tamam ailenden dolayı genetik olarak kısasındır anlarım ama bacım sana küçükken hiç mi süt falan vermediler. Hiç mi voleybol/basketbol oynamadın. Hayır yani sonra senin yüzünden oyunculukla alakası olmayan mankenleri başrol yapıyorlar.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

District 9


    Bir düşünün uzaylılar dünya'ya gelmiş ve dönemedikleri için kalmak zorundalar. Nereye inerler? New York ilk tahminler arasındaki yerini yıllardır süre gelen felaketler ve bunlara kazandığı bağışıklık nedeniyle ilk sırada aklıma gelenlerden biri. Kar fırtınası, tsunami, kıyamet, zombi saldırısı vb. olaylar atlatan bu şehirden çok uzaklarda sömürülmekten ve açlıktan iliği kuruyan Afrika'da geçmekte film.
 
    Uzaylılar gemilerinin önemli bir parçası kaybolduğu için dünya da mahsur kalırlar. Onlara bir yer ayarlanır ve bu yerin tarihteki önemini yazının ilerleyen satırlarında açıklayacağım. İnsanlarla olan anlaşmazlıkları sonucunda onlarla iletişime geçemeyecekleri şehirden daha uzak bir yerleşim yeri yapılır ve oraya göçmeleri istenir.
 
    Şimdi dünya'ya indiklerinde ki onlara verilen yerin gerçekte tarihteki önemine açıklayayım; 1970 yılında filmde uzaylıların yaşadığı barakalarda gerçek insanlar yaşamaktaydı. 60.000 kişi zorla göç ettirildi. Filmin yönetmeni ve senaristi olan Neill Blomkamp bu olaydan esinlenerek filmi çekti.
 
    Kadrodaki oyuncuların hepsini saymayacağım ancak büyük bir cesaret örneği teşkil ettiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Çünkü başrolde ki Sharlto Copley (Wikus) bu filmde ilk oyunculuk deneyimini yaşadı.
 
    Eskiye nazaran azalsa da günümüzdeki önemli sorunlardan biri olan ırkçılık burada da uzaylılara karşı yapılıyor. Bu kötü davranışın kurallarından biri olan benzetme uzaylılar için karides olarak yapılıyor. Ama uzaylılarda sütten çıkmış ak kaşık değiller hani. Misafirsin sonuçta aynı evrenin çocukları olmamız bir şeyi değiştirmez, edebinle otur.
 
    Son yıllarda Bilim-Kurgu'daki düşüşe bir hareketlenme getiren film rakiplerinin de etkili olamamasıyla son bir kaç yıl içerisinde çıkan türüne ait en iyi yapımlardan. Son olarak şunu da söyleyeyim ki uzaylıları farklı şekillerde gösteren filmler izledim ama mülteci olarak ilk kez görüyorum.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS