Bu kadar kısa süre içerisinde bir kitabı tekrar uyarlamak bana çok doğru gelmiyor. Orjinali izlemediğim için karşılaştırma yapamayacağım ancak filmi izlemediyseniz ilk olarak orjinalini izlemenizi öneririm. 2009 yapımı filmden haberim olmadığı için benim böyle bir şansım olmadı ne yazık ki.
İsveç yapımında üçlemenin her biri aynı yıl içerisinde filme dönüştürüldü. Devam filmlerinin isimleri; Ateşle Oynayan Kız ve Arı Kovanına Çomak Sokan Kız. Millennium üçlemesi olarak biliniyorlar.
Kitabını almak ve almamak arasında çok karasız kalmıştım Tüyap Kitap Fuarında. Halihazırda okuduğum Uçurtma Avcısı vardı ve sırada bekleyen kitaplar da olduğu için vazgeçtim. Çok da iyi yapmadım galiba. Çünkü film gayet güzel ve kitaplar genelde filmlerinden daha güzel olurlar. Onun için filmi izlemeden önce iki kere düşünün.
Bir olayı çözmek ve düştüğü sıkıntılı durumdan uzaklaşmak için tamamı bir aileye ait adaya giden yazarın ve karşılaşmalarıyla kızla beraber olayı çözmeye çalıştıklarını anlatıyor. Olay ise yıllar önce kaybolan Harriet isimli gencin ölüp ölmediği. Öldüyse kimin öldürdüğü.
Gerilimin hat safhada olduğu filmlerde aklımıza ilk gelen yönetmenlerden olan David Fincher imzalı bu film. Se7en filminin eleştirisinde de yazdığım gibi bu adam tarzını filmlerine fazlasıyla yansıtıyor. Başroller de son James Bond Daniel Craig ve çok tanınmayan ancak yakın bir zamanda adının fazlasıyla telaffuz edileceğini düşündüğüm Rooney Mara var.
Film tutunca paranın kokusunu alan Hollywood boş durur mu? Tabii ki hayır. Serinin devam filmlerini de yeniden uyarlayacaklar. Vizyon tarihi belli olmasa da Ateşle Oynayan Kız filminin çekileceği kesin. Kısaca gizemlerle dolu uzun ama bir solukta izlenilebilecek güzel bir film.