Footer Logo
.
.
.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
RSS

Dövüşçü (The Fighter)



  Boks filmlerinin hepsi olmasa da çoğu benim ilgimi çekmiştir. Bilmiyorum neden ama gereğinden fazla heyecanlanıyorum galiba. Adamımın galibiyete ulaşma hırsıyla da birleşince beni benden alıyor. Şimdi size bir ipucu vereyim çok izlenen boks filmlerinde genelde 2 tür senaryo vardır. 1-Adam eski ve iyi bir boksördün ama çeşitli sebeplerden dolayı namını kaybetmiş ve kazanmaya çalışmaktadır. 2-Genç ve amatör bir boksör eskiden iyi olan bir boksör tarafından eğitilip iyi bir boksör olmaya çalışır. Bu filmde ikisinden de biraz var. Konusu abisi eski, iyi bir boksör olan Micky'nin(ki bu adam Mark Wahlberg) hikayesini anlatıyor. Bu arada abisi de Gotham'ı suçlulardan arındıran namı diğer Batman; Christian Bale. İşin içinde bu iki oyuncu olur ve oyunculukları tavan yaparsa neler olabileceğini görmeniz açısından da kaçırılmayacak bir film. İyi seyirler.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi (The Curious Case of Benjamin Button)



  İsmi kadar uzun bir film Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi. Kolay değil değişik bir hayat hikayesini ancak bu kadar kısa yapabilirsiniz. Film 3 saate yakın (Eğer Türk filmi olsaydı Fox Tv alıp Fetih 1453 gibi 3 bölüm halinde yayınlayabilirdi). Başrolde artık sadece karizmatik diyebileceğimiz 5 sene sonra da yaşlı kurt diyerek anabileceğimiz Brat Pitt (Adam 50 yaşına gelmiş) ve Cate Blanchett var. Hikayeyi duymadıysanız söyleyeyim : Bebek (Dede de diyebiliriz) yaşlı ve çok çirkin olarak doğuyor. Babası'da bu olmamış deyip cebine eroin koyup karakola ihbar ediyor. Tabii ki şaka babası'da bir kapının önüne bırakıyor. Yani daha asıl olayın fantastik tarafı yaşlı olarak doğup gittikçe gençleşiyor. Bu arada unutmadan Cate Blanchett'in oynadığı Daisy karakterinin gençliğini Elle Faning canlandırıyor. İzleyin pişman olmazsınız, iyi seyirler.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Garip Doktor (Dr.Strangelove)


  Tekrar aranızdayım ve sizi çok eskiye götüreceğim. Bu film kara komedi diye tabir edebileceğimiz bir film. 1964 yapımı ve siyah-beyaz oluşu size itici gelmesin çünkü bana izlemeden önce öyle gelmişti.  Filmde her şey General Jack D. Ripper'in Ruslara nükleer saldırıya geçir emri vermesiyle başlıyor. Devamında gelişen olaylar savaşla beraber harmanlanmış çok güzel espriler olmasa da daha doğal bir şekilde ilerleyen konuşmalar filmin bu denli kaliteli olmasını sağlamış. Başroldeki Peter Sellers Dr.Strangelove ve Amerikan başkanına hayat veriyor. Başkanın canlandırırken rus başkanıyla yaptığı telefon görüşmelerindeki o mahçup konuşmaları gerçekten çok komik. Ama ben yinede George C. Scott'ın oyunculuğuna ayrı bir hayranlık duydum. Bu arada filmin yönetmenliğini, yapımcılığını ve senaristliğini üstlenen Stanley Kubrick'in de ortaya çok başarılı bir iş çıkarttığını filmi izledikten sonra anlayabilirsiniz. İyi seyirler.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS