Footer Logo
.
.
.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
RSS

Walk the Line

 
    Müziğin en güzel hallerinden olan Rock'n Roll'un efsanelerinden Johnny Cash'in hayat hikayesini anlatan bir film. Bu müzik türünün gelişmesinde ve popülerleşmesinde Elvis Presley kadar olmasa da çok önemli bir yere sahip kendisi. Cash'in hayat hikayesi de farklı olduğu için romandan uyarlanmış gibi olmuş film.
 
    Film Johnny Cash'in özel hayatında yaşadığı çalkantılı dönem ve zirveye doğru nasıl çıktığını konu alıyor. Romandan uyarlanma gibi bir benzetme yapmıştım az da olsa doğruluk payı var. Çünkü Cash'in yazıdığı iki otobiyografik kitaptan uyarlanma. Bir nevi kendi hayatının senaristi oldu. O öldükten 2 sonra ise senaryosu hayata geçirildi.
 
    Ülkemizde (en azından benim çevremde) tanıyanı çok olmayan olsa da en fazla 1-2 şarkısının ismini söyleyebilecek potansiyelde insan çok olduğu için film hakkında eleştiri yazıp bu efsaneyi tanıtmak istedim. İyi de yaptım aslında. Türkiye'deki en popüler ve genelde boş şarkılardan oluşan pop müzik dinleniyorsa insanların bu adamı tanımaya hakları var.
 
    Başrol oyuncuları Joaquin Phoenix (Johnny Cash) ve Reese Witherspoon (June Carter) sesleriyle ve görünüşleriyle fazlasıyla andırıyorlar canlandırdıkları kişileri. June Carter'ı da tabii ki göreceğiz bu adamın hayatında önemli bir yeri olduğu için. Onların dışında Elvis Presley de filmde geçiyor bir kaç yerde.
 
    Toparlamak gerekirse bol müzikli biraz uzun ama sıkıcı olmayan bir biyografik film. Bir müzisyenin hayatı neredeyse anlatılabilecek en iyi şekilde anlatılmış. Filmin orjinal ismi ise Cash'in bir şarkısından geliyor. Yaşlandıktan sonra bile Hurt gibi hafızalara kazınan şarkıları seslendiren Cash 2003 yılında 71 yaşında June Carter'dan bir kaç ay sonra yaşamını yitirdi.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

0 yorum:

Yorum Gönder